SÖYLEŞİ: Aslı Kemal Gürbey
Nizamettin Kutlu’nun yeni eseri “SEVGİNİN DİLİ” isimli şiir kitabı geçen
hafta Kalan Yayınları markasıyla raflardaki yerini aldı. Nizamettin
Bey ile kitap ve şiir üzerine söyleşi yaptık. Buyrun söyleşimize…
Nizamettin Bey. Yeni eseriniz hayırlı olsun. Sizi tanımayanlar okurlar için ilk sorumuzu soralım: Nizamettin Kutlu kimdir?
Trabzon doğumlu, aslen Bayburtluyum. İlkokulu Trabzon Tevfik Bey
İlkokulunda, Ortaokulu Trabzon Ortaokulunda ve Liseyi de Trabzon
Lisesinde bitirdim. Bursa Üniversitesi İdari Bilimler fakültesi 1980
yılında bitirdim. 1983 yılında İSTANBUL Vergi müfettişi olarak görev
yaptım. İstanbul Vergi Müfettişleri Daire Başkanlığında son beş yıl
idarecilik ve İstanbul başkanlığı yaptım. 1998 yılında kamu görevimi
bırakarak özel ticaret hayatına atıldım. Özgün Denetim SMM. Özgür YMM ve
ACC bağımsız denetim şirketlerinin kurucusu ve ortağı olarak
danışmanlık ve müşavirlik görevine davam etmekteyim.
Her şairin şiire başlama takvimi ve hikâyesi farklıdır. Sizin şiire başlama takviminiz ve hikâyenizi merak ediyorum.
İlk yazı ve şiir denemelerini Trabzon Karadeniz gazetesi, Bursa 11 Eylül
Dergisi İstanbul Metropol gazetesi, Haber 69 dergisi ve Bayrampaşa
haber gazetesi ve dergilerinde yaptım. Halen devam ediyorum. İlk şiir
kitabım “Gönül Dünyam” 2000 yılında yayınlandı. Damlalar şiir kitabında
da şiirlerim yayınlandı. Bayburtlu kültür insanı şair/yazar Nahit İmac
tarafından Bayburtlu şairler kitabında da şiirlerim bulunuyor.
Bir hayli zamandır şiir yazıyorsunuz. Evvelce yayımlanmış şiir
kitaplarınızda malum. Belli ki şiiri tutkuyla seviyorsunuz. Bunun bir
nedeni olmalı. Sizi şiire bağlayan bu tutkuyu en iyi siz
açıklayabilirsiniz. Neler söylemek istersiniz?
Genel anlamda sevgidir. Buna geniş anlamda bakarsak, insan, doğa,
hayvana olan pozitif anlamda duyguların dizelere aktarımı olarak ifade
edebiliriz.
“Kafana takma dostum, vefasız dünyadayız. Yemekle dost olanlar,
bir gün bırakır gider.” dizelerinde, dostluğun, vefanın çıkar
ilişkileriyle sınandığı, vefasızlığın hüküm sürdüğü bir dünyaya dair
fevkalade bir sitem seziliyor. Şiirinizde bu vefasızlığa dair bir
kabulleniş mi, yoksa bir kırgınlık mı hâkim?
Vefasızlığı reddetme, sevgiyi ve dostluğu kabullenme bu bir hayat
düsturu, vefasızlığa karşı eleştiri ya da eleştiri olarak da
düşünebiliriz.
“Hep aldanan ben oldum, suçlu muyum bilemem. Yoruldum zaman
zaman, kaybetmedim umudu.” dizelerinde, yaşanmış hayal kırıklıklarına
rağmen umudu koruma çabası görülüyor. Ancak şiirin sonunda gelen “Üfler
yerim yoğurdu” ifadesi, yaşananlardan ders çıkarma ve temkinli olma
vurgusu taşıyor. Sizce insan, hayatın getirdiği acı tecrübelerden sonra
gerçekten daha temkinli olabiliyor mu, yoksa ne yaparsa yapsın zaman
içinde yine aynı döngüye düşüyor mu?
İster istemez daha temkinli olma hali, hayat tecrübesinin de verdiği birikimle daha temkinli olmaya yönelim.
Herkesin şairden de şiirden de anladığı farklıdır. Sorum şu: Nizamettin Kutlu’ya göre Şiir nedir? Şair kimdir?
Şiir, duygunun sistematikleşmiş olarak yani dizelere örneğin hece vezni
şeklinde yazılmış halidir. Şair de bu duyguların dizelere aktarımını
sağlayan kişi olarak ifade edebiliriz.
Nizamettin Kutlu 5 şair 5 kitap önerecek olsaydı bunlar hangileri olurdu?
Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı, Yaşar Kemal, Abdurrahim Karakoç, Behçet Necatigil