SÖYLEŞİ: Aslı Kemal Gürbey
Zeynel İren, Göç! Yüreklerdeki Yangın adlı ilk romanında, tarihin tozlu sayfalarında çoğu zaman görmezden gelinen büyük bir acıyı, Kırım sürgününü edebi bir dille gün yüzüne çıkarıyor. 18. yüzyılın sonlarında yaşanan ve binlerce Kırım Tatarının yurtlarından koparılmasına yol açan bu dramatik süreç, romanda Aliye Abla’nın içten ve sarsıcı hikâyesiyle ete kemiğe bürünüyor. Bireysel bir kaderin ardında yatan kolektif travmaya dikkat çeken bu eser, tarihsel belleği diri tutan güçlü bir anlatı sunuyor.
Kalan Yayınları’ndan çıkan bu kitap hakkında yazarla söyleşi yaptık.
Merhaba Zeynel Bey. Sizi tanıyarak söyleşimize başlayalım.
Ben Zeynel İren; 27 Nisan 1952’de Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesi Dambaslar Nahiyesi’nde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. İlkokulu köyümdeki Dambaslar İlkokulu’nda okudum. Rahmetli babam, beni okutmak için kurulu düzenini bozarak Hayrabolu ilçesine taşındı. Ortaöğrenimimi Hayrabolu Ortaokulu’nda tamamladım. O dönem ilçemizde lise yoktu, liseyi okumam için bu kez Tekirdağ’a taşındık. Nereye gidersem beni yalnız bırakmıyordu. Lise eğitimimi Tekirdağ Ticaret Meslek Lisesi’nde tamamladım. Evliyim, iki evladım var. Kızım büyük, oğlum küçük; ikisi de evli ve çalışıyor.
Eserinizi beğenerek, bir solukta okudum. Kitabın kurgusu, dili ve diyaloglarına bakılırsa edebiyatla, yazmakla uzun zamandır meşgulsünüz. Yazmaya ilk ne zaman başladınız?
Askerlik dönüşü, 1974’te özel bir bankada çalışmaya başladım. O dönem hikâye yazma denemelerim oldu. Ama istediğim gibi olmuyordu. Yazmaya ara verdim; bol bol kitap okudum. Aradan yıllar geçti, emekli oldum. Emeklilik döneminde şiir yazmaya başladım. Şiirle birlikte düz yazı, uzun hikâye denemelerim oldu. Çok sevinmiş, mutlu olmuştum. 2021’de Sen Kadınım adlı şiir kitabım çıktı. Aynı günlerde, uzun öykü Zorlu Yollar kitabım da basıldı.
Zeynel Bey, 217 sayfalık romanda anlattığınız hikâyeyi çok beğendim. Kırım sürgünü, tarih kitaplarında çoğu zaman birkaç satırla geçiştiriliyor. Siz romanınızda bu olayın çarpıcı bir yönünü ele alıyorsunuz. Göç eden insanların yaşadığı büyük acılar ve verdikleri mücadeleyi anlatıyorsunuz. Tarihî Kırım sürgünlerinin hikâyesi üzerinde özenle ve çok çalıştığınız anlaşılıyor. Size iki sorum olacak:
Bu eseri kaç yılda tamamladınız?
Göç! Yüreklerdeki Yangın romanı nasıl doğdu? Bu konuyu yazmaya sizi ne yönlendirdi?
Bu eserimi hazırlık dönemiyle birlikte iki yılda tamamladım. Göç! Yüreklerdeki Yangın romanının doğuşuna gelince:
Kitap okumayı severim, tarihî olayları araştırıp bilgi edinmeyi daha çok severim. Bunda ailemin yaşanmışlıklarının da etkisi oldu. Büyük halanın (babamın halası) anlattıkları beni derinden etkilemişti. Anlatılanların üzerinden çok zaman geçti, hafızamda kalanlar; dedemin on iki yıl askerlik yaptığı, kardeşinin Katar’da askerlik yaptığıydı. Birçok savaşa girmişler; dedemin Atatürk’ün sancaktarı olduğunu söylemişti. Bu hikâyeleri dinledikçe tarih kitapları okumaya başladım. Konuları en ince ayrıntılarına kadar öğrenmeden geçmiyordum. Birçok tarih kitabı okudum. Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı verdiği yıllarda, Kırım’daki Müslüman ve Türk soydaşlarımız büyük sıkıntı içindeydi. Bunu okuduğum kitaplardan biliyordum. Kırım Hanlığı’nın Ruslar tarafından istila edilmesi, soydaşlarımıza çektirilen acılar ve onların vatansız bırakılmaları beni derinden yaralamıştı. Zorlu Yollar adlı uzun öykü kitabımda da Bulgaristan’dan göçe zorlanan Müslüman kardeşlerimiz için yazılarım olmuştu. O göçlerde de Tatar Türkleri vardı. Bir de Kırım için yazmak istedim. Göç! Yüreklerdeki Yangın böylece doğmuş oldu.
Tarihî roman yazmak kolay gibi görülse de bence zor bir iş. Siz Kırım sürgünlerini başarıyla aktarmışsınız. Tarihî roman yazmak isteyen genç kuşaklara, iyi bir tarihî roman yazabilmeleri için neler önerirsiniz?
Tarihî geçmişlerini irdeleyerek öğrenmelerini, atalarının yaptıklarıyla gurur duymalarını tavsiye ederim. Geçmişte yapılanlar bilinmiyorsa, neyle övüneceksin? Dünya üzerindeki kavimlerin en eski ve özgürlüğüne en düşkün olanının Türkler olduğunu göreceklerdir. Yazacakları konuyla ilgili çok kitap okusunlar. Tüm enerjilerini bu işe aktarırlarsa, mutlaka bir sürprizle karşılaşacak ve mutlu sona ulaşacaklardır.
Genellikle ne tür kitaplar okursunuz?
Her türlü kitabı okurum ama tarih kitaplarını daha çok severim. Size önereceğim beş kitap ve yazar:
Cengiz Dağcı: O Topraklar Bizimdi ve Korkunç Yıllar
Turgut Özakman: Şu Çılgın Türkler, Cumhuriyet 1922-1938, Diriliş Çanakkale
Buket Uzuner: Uzun Beyaz Bulut Gelibolu
Emin Özdemir: İnsan Yüreğine Yolculuk