Kitap Hakkında
Tanıtım Bülteni
Bizim ülkede herkes her konuda uzmandır.
Edirne’den Ardahan’a, Antalya’dan Rize’ye kadar
gezip dolaşalım, bu konuda benim bilgim yok diyeni zor
buluruz.
Her konuda bilgimiz vardır.
Her konuda bülbül gibi konuştuğumuzu gören dö
nüp bir daha bize bakıyor.
Herşeyoloji uzmanıyız, herşeyolog profesörüyüz.
Gerçek böyle mi?
Keşke bir koro hâlinde böyle diyebilseydik.
İcraatta zayıf, konuşmaya gelince birinciyiz.
Sorun çözmeyi değil, konuşmayı severiz.
Çok çalışmaya değil, çok konuşmaya yatkın bir yapımız var.
Dünya milletleri konuşma şampiyonası yapılsa, birinci
biz oluruz.
Antrenmanın, ısınmanın, hazırlık yapmanın ne olduğunu bilmeyen yedek takımımızla çıksak bile yine de
zorlanmadan dünya konuşma şampiyonu oluruz.
Gencimiz de, yaşlımız da, okumuşumuz da, okuma
mışımız da, köylümüz de şehirlimiz de ha bire konuşuyoruz.
Eskiden de konuşuyorduk, ama bu kadar değildik diyenler haksız değiller.
Eskiden konuyu bilenler konuşur, bilmeyenler dinlerdi.
Fakat şimdi tam tersi oldu.
Bilenler dinliyor, bilmeyenler konuşuyor.
Küçük büyük, kadın erkek herkeste bunu görüyoruz.
Konuşunca mangalda kül bırakmıyoruz.
Dolu konuşuyor olsak, konuşmak iyidir diyeceğiz.
Fakat ara ki dolu konuşanı bulasın.
Boş konuşanlarımızın sayısı o kadar fazla ki dolu konuşanları duymuyoruz bile.
Konunun uzmanına bile sen cahilsin diyenimiz var....