Kitap Hakkında
Sokak sığınaktı, her ayrılıkta geride bırakılan çocukluktu biraz. Ve her varışta güvendi. Yanıp sönen dalgakıran ışığının her şeyin yolunda olduğu anlamındaki göz kırpışlarıydı. Bir daha yaşanması mümkün olmayan sevdalardı. Buz gibi yalnızlık ve sıcacık ilk buseydi sevgilinin dudağında. En lezzetli anne yemeğiydi. Ve baba sözüydü her yaşta hürmet edilen. Uykusuz gecelerde kısa dalga radyodaki müziğe eşlik eden cırcır böceği şarkılarıydı. Bir nasihatti bazen, bazen de bir iyilik. Bazen amansız bir kavgaydı adını bile bilmedikleriyle tutuşulan. Evinin arka balkonundan bir kızın bahçeleri gözetlemesiydi. Sevgilinin gözyaşı uğruna bir koyunu sırtlayıp kaçırmaktı. Bir komşu kızının külhanbeyi ağzıyla “hadi oğlum” demesiydi elini havaya kaldırarak. Bir dostun aşkı tarif etmesi, başka bir dostun sakinleştirici sözleriydi. Çocukların masum küfürleriydi. Bir martı çığlığı ve bir uzun hat treninin uzaklardan işitilen sesiydi. Biraz hüzündü sokak ve biraz da mutluluk. Hüznün mutluluğuydu kısaca. Ve artık tek kelimeyle sokak, matemdi.